Pages

4 Temmuz 2012

San Diego Hayvanat Bahçesi

Bir hayvansever ve doğa aşığı olarak hayvanat bahçeleri hakkındaki fikrimi daha önce yazmıştım. Özellikle Türkiye'deki hayvanat bahçeleri hapishaneden farksız. Fakat amacı sadece yüzlerce çeşit hayvanı bir sergi objesi gibi kafese kapatmak olmayan hayvanat bahçeleri de var dünyada. Bunlar nesli tehlikede olan türlerin çoğalmasına, tutsak hayvanların rehabilite edilip yeniden doğaya salınmasına yardımcı olan büyük hayvanat bahçeleri. Örneğin hayvanların 34 hektarlık bir alanda doğal habitatlarına çok yakın ortamlarda nispeten özgürce dolaşabildiği, 150 yıllık bir geçmişe sahip Berlin Hayvanat Bahçesi'ni gezdiğimde bu gibi parkların nasıl olması gerektiğini görmüştüm. Bu özellikleri haiz bir diğer görmek istediğim hayvanat bahçesi de San Diego'dakiydi.

San Diego Hayvanat Bahçesi şehir merkezinin kuzeydoğusundaki devasa Balboa Park'ın içinde yer alıyor. 4 Temmuz Bağımsızlık Günü'nün federal tatil olmasından dolayı hayvanat bahçesinin önünde uzunca bir bilet kuyruğu vardı. Vaktimiz olsaydı Safari Park'lı kombine bileti alacaktık ama onun yerine sadece hayvanat bahçesi bileti alıp gezmesi bütün günümüzü alan bir cennete adımımızı attık.

Amerika'da hayvanat bahçeleri hayvanları sergilemekten çok insanları, özellikle çocukları eğitmek amacı taşıdığı için saat başı tanıtıcı aktiviteler düzenleniyor. Bizim de ilk rastladığımız aktivite yırtıcı ve tropik kuşlara yönelik bir programdı. Neşeli ve sevecen park görevlileri kuşlar hakkında kısa bilgiler verdikten sonra izleyicilerden gönüllü olanlara yakın temas deneyimi de yaşattı.

Baykuş bakışı
Tukan
Programın ardından, içinde üstü açık çift katlı otobüslerle ve teleferikle ulaşım sağlanan, neresinden gezmeye başlayacağımızı şaşırdığımız büyüklükteki parkın haritasını elimize alıp bir rota belirledik kendimize ve başladık yürümeye. 40 hektarlık alanda, sesler ve çığlıklar arasında merdivenler inip çıkarak, dönüp dolaşarak, yağmur ormanlarından savanlara yolculuk ederek 650'den fazla türün sadece bir kısmını görebildiğimizde parkın Arktik bölümüne gelmiş ve oldukça yorulmuştuk. Biraz dinlenmiş oluruz diye buradan teleferiğe binip parkı bir de tepeden seyrettik ve başladığımız yere geri döndük. Kalan bölümlerden bazılarını da enerjimiz elverdiği ölçüde akşama kadar gezip San Diego Hayvanat Bahçesi'nin kafessiz, şanslı sakinlerine veda ettik.

Nesli tehlikede olan Galapagos kaplumbağası
Boynu bükükler
Güzellik
Şirinlik muskası Gao Gao
"Biz gıcığız!.."
Knut'un yerini kimse dolduramaz 
Parkın içinde teleferikle ulaşım
Teleferikten görünüm
Tüylerinin hastasıyım
Aramıza hoş geldin bebek!
Parkta mini bir konser
San Diego Körfezi'nde yapılacak 4 Temmuz havai fişek gösterisini izlemeden önce akşam yemeği yemek üzere downtown'a indik. Kısa yoldan birer hamburger yiyelim diye Hard Rock Cafe'ye girerken güm diye bir sesle birlikte gökyüzü aydınlandı. Alelacele yemeğimizi yiyip derhal marinaya koştuk. Neyse ki gösterinin sonlarına yetişebildik. Bittiğinde marinayı dolduran kalabalıkla birlikte bir sel gibi akıp San Diego'nun kalbinin attığı tarihi Gaslamp Quarter mahallesine geldik. Restoran ve kafeler tıklım tıklımdı. Sıcak, cıvıl cıvıl bir yaz akşamıydı. Güzel bir gecenin ardından, Kaliforniya'da artık alışık olduğumuz üzere, onlarca evsiz insanın kaldırımlarında yaşadığı sokaklardan yürüyerek motelimize döndük.

Körfezde 4 Temmuz kutlamaları
San Diego downtown
Gaslamp Quarter
Dick's Last Resort San Diego

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...