Grand Canyon Skywalk

Hoşça kal Las Vegas

Black Canyon ve Lake Mohave - Arizona

Sabah erkenden Las Vegas'tan ayrılıp bir doğa harikası ve dünya mirası olan Grand Canyon'ın batı tarafındaki Skywalk'a doğru yola çıktık. Hava Arizona eyaletine girdiğimizde Nevada'ya göre biraz daha tahammül edilebilir sıcaklıktaydı. Yada bize öyle geldi Nevada'dan sonra bilemiyorum. Çöl kendine has güzelliğiyle dört bir yanımızı kaplıyordu. Manzara muhteşemdi. Grand Canyon Skywalk'a giden yolu güzel güzel giderken bir yerden sonra karşımıza stabilize demeye dilimin varmadığı, dağlardaki keçi yolu gibi çakıllı taşlı bir yol çıktı. 32 km boyunca tangır tungur ilerlediğimiz berbat yoldan 1 saatte anca çıkıp Skywalk'un içinde bulunduğu Grand Canyon West Rim'e geldik. Hualapai Yerlilerince işletilen parkın bu bölümünün ziyaretçi merkezine gidip epey bir düşünüp taşındıktan sonra Skywalk dahil olan tur için 75'er dolar ödedik. İçimizden zamanında Amerikalıların yaptıklarının acısını niye biz zavallı yabancı turistlerden çıkarıyorsunuz diye geçirmedik değil. Toplam 446 km olan Grand Canyon'un 174 kilometrelik batı bölümü Hualapai Yerlilerine ait.

Sid'i arabada bırakmak zorunda kaldığımız için bir an önce gidip gelmeyi planlıyorduk. Fakat işler planladığımız gibi olmadı. Skywalk'a servisle gidiliyormuş ve haliyle kalkması için dolması gerekiyordu. Bir süre bekledikten sonra servisle nihayet Skywalk'un olduğu Eagle Point'e geldiğimizde kanyonun büyüklüğü ve derinliği bizi allak bullak etti. Üzerimizde düşürme/kaybetme tehlikesi olabilecek her şeyi Skywalk girişindeki dolaplara kilitledik. Kanyon tabanından 1220 metre yükseklikte bulunan bu at nalı şeklindeki camdan platforma çıktığımızda gördüğümüz manzara karşısında ürkmemek elde değildi. Ayaklarımızın altında bu dünyadan olmayan, muazzam bir yer uzanıyordu. Yanımıza fotoğraf makinesi almak yasak olduğundan fotoğraflarımızı oradaki görevlilere çektirdik mecburen. Güneş tepemizde, Sid de arabadayken fazla vakit kaybetmeden, turun biletimize dahil olan diğer ziyaret noktalarını pas geçerek servise binip ziyaretçi merkezine geri döndük. Skywalk fotoğrafımıza içimizden okkalı bir çüş eşliğinde 30 dolar ödeyip doğruca otoparka koştuk. Sid'i su kabını devirmiş, dili dışarıda, sıcaktan hızlı hızlı soluk alıp verir vaziyette bulduk. Duyduğumuz suçluluk ve pişmanlık tarifsizdi. Neyse ki bir süre sonra hayvancağız kendine geldi de bizim de yüreğimiz rahatladı. Sonradan öğrendik ki ziyaretçi merkezinde evcil hayvan bırakacak yer de varmış. Amerikalıların bunu düşüneceğini aklımıza getirmeliydik.

Eagle Point - ortadaki kartal, sol üstteki de yatan köpek

Grand Canyon West

Grand Canyon Skywalk

Geceyi geçireceğimiz Flagstaff yönüne gitmek için tekrar o çakıllı toprak yoldan gitmemiz gerekiyordu. Yine 1 saat zangırdaya zangırdaya geçtiğimiz o yolu lastiklere hiçbir şey olmadan atlattık ya yolculuğun geri kalanı için içim rahat artık. Bu kabus gibi yolu inip de Stockton Hill Road'a geçtiğimizde filmlerden aşina olduğumuz çölün ortasında yalnız giden araba sahnesinin öznesi konumundaydık. Tek sorun, o manzaraya üstü açık bir Mustang veya Harley Davidson yakışırdı, bizim Mazda Protege değil. I-40 karayoluna çıkıp Seligman kasabasına kadar ilerledikten sonra burada, bundan sonra Chicago'ya kadar takip etmeyi amaçladığımız, ABD'nin Mother Road'u tarihi Route 66'e girdik. Arizona'da sadece bir kısmı halen kullanılabilir olan Route 66 Ash Fork yakınlarında yeniden I-40 ile birleşince Flagstaff'e kadarki dağlık bölgeyi bu yol üzerinden aldık.

Stockton Hill Road

Stockton Hill Road'da çöl ve kanyon manzarası