Pages

24 Ekim 2011

Üşüyoruz Reis

Hava artık bizim için kış normallerine indi. Ama bu Amerikalıları anlamak mümkün değil. Hâlâ sandalet ve tişörtle gezenler var. Hatta hava koşullarına ayak uydurmuş gibi yapıp, ayaklarına sandalet, bacaklarına şort, üstlerine de mont giyenler var. Veya tişört giymesine rağmen kafasında bereyle dolaşanlar. Onları gördükçe daha çok üşüyorum. 

Daha önce Amerika'da bulunmuş arkadaşların "Amerikalılar evleri sıcaktan bayıltana kadar ısıtıyor" yönündeki deneyimlerinin bir mit olduğunu acı da olsa anlamış bulunuyoruz. Zira donuyoruz. Ne yazık ki yönetim evleri yeterince ısıtma taraftarıymış gibi görünmüyor. Kaloriferlerimiz yeni yeni faaliyete geçmekle birlikte sadece günde üç kere en fazla yarım saat yanıyor ve günün geri kalanında donuyoruz. Tam da ev sahibi-kiracı sorunlarımızı Türkiye'de bıraktığımızı düşünürken burada da enerjimizi tüketecek bir ev sorunu bulduğumuz için şansımıza ne kadar sövsek az.

Allahtan arada bir güneş kendini gösterip içimizi ısıtıyor da kendimize geliyoruz. Böyle zamanlarda güneş ışığından mümkün olduğunca faydalanmak için dışarı çıkıyoruz. Ayaklarımız bizi hep Lincoln Park'a ve göle götürüyor.
Lincoln Park
Lincoln Park

Never too old to rockBazen de saatlerimizi geçirdiğimiz plak dükkanlarına. Şimdiden çeşitli yaşanmışlıkları (Bilge bu sözcüğü çok seviyor!) olan yedi albümümüz oldu. İçinde orijinal posteri hâlâ duran Pink Floyd'un TDSOTM albümü Bilge'nin gözdesi. Bakıp bakıp plakçalarda dinleyeceği günleri sayıyor. 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...