Pages

27 Kasım 2011

Kara Cuma

Amerika'yı az çok tanıyıp da Black Friday indirimlerini duymayan yoktur. Bu günde özellikle elektronik eşyada yılın en iyi fırsatlarını yakalamak mümkün. İlk Black Friday'imiz olduğu için heyecanlıydık. Tam bir haftadır elimde broşürler Black Friday'de nereden ne alacağımızı planlıyordum.

İlk durağımız elbette ki Best Buy olacaktı. Bunun için öncelikle en yakın Best Buy şubesini tespit edip mağaza planını incelemek için yola koyuldum. Alacaklarımız hangi reyonda tespit ettim. Kapılar gece 12'de açılacaktı ama büyük indirimlerin olduğu eşyalar için kupon dağıtımı akşam 10'da başlayacaktı. Girişler mağazanın kuzey kanadındaki kapıdan, çıkışlar da güneyden olacaktı. Accuweather gece sıcaklığını 0 derece civarında gösteriyordu. Maksimum kalınlıkta giyinip yanımıza termosla kahve aldık mı kapı açılana kadar dışarıda 3 saat dayanırız diye düşünüyorduk.

Fakat bütün planlarımız Best Buy'ın Şükran Günü'nde bütün indirimlerini internetten satışa çıkarmasıyla son buldu. Buna Amazon'un da saat saat indirime gitmesi eklenince geceyi bilgisayar başında geçirdik. Özellikle Amazon'da kıran kırana mücadele ettik. Çünkü ürünler indirime girer girmez tükeniyordu. Saniyelerle yarıştığımız bu alışveriş maratonundan zaferle ayrılsak da yaşadığımız stres bu zaferi gölgede bıraktı.

Bu çılgınlığa canlı tanık olamadık belki ama ülkenin çeşitli yerlerinde çıkan kavga, gasp, silahla yaralama gibi olayları haberlerde gördükten sonra iyi ki evde kalmışız dedik.

24 Kasım 2011

Gulu Gulu

Hindi şapka
Bugün Şükran Günü (nam-ı diğer Hindi Günü). New York'taki meşhur Macy's Thanksgiving Day Parade gibi Chicago'da da Ronald McDonald Thanksgiving Day Parade yapılıyor. Hani şu ürkünç McDonald's palyaçosu. Lights Festival tecrübemize dayanarak erken gidip iyi bir yerden izleyelim desek de kalabalığı görünce yine geç kalmış olduğumuzu anladık. Neyse ki nispeten fena sayılmayacak bir yere konuşlandık. Hatta ilerleyen saatlerde üşüyen insanların alanı terk etmesiyle en öne kadar ilerledik. Biz de üşümüyor değildik ama bu sefer azmedip görelim dedik töreni.

Teddy Turkey


Tören bir önceki Lights Festival'a göre oldukça eğlenceliydi. Hem daha uzun sürdü hem de çok daha fazla ekip katıldı. Dev şişme karakterler ve okul bandolarının yanında bu sefer atlar, midilliler, köpekler de vardı. Darth Vader ve saz arkadaşları ile Captain Jack Sparrow da eşlik etti geçit törenine. Ayrıca Chicago'nun yabancı popülasyonunu temsilen pek çok etnik grup da katıldı. Oldukça renkli ve seyretmesi zevkli bir gösteriydi.
Darth VaderArthur
GarfieldOdieArap atları
Perulular

Pencaplılar
Süryaniler

Fred ÇakmaktaşMinik Kuş

MidillilerGeçit töreninin hiç kuşkusuz en ilgi çeken ekibi midillilerdi. Bu minyatür atlara baktıkça neden zengin ailelerin çocuklarına midilli hediye ettiklerini anlamak zor değil. Bakabilecek olsam, içimdeki Elmyra'yı uyandıracak kadar sevimli bu yaratıklardan ben de isterdim.

Midilliler

Noel Baba ve Noel Anne
Kapanış yine Noel Baba ve Noel Anne ile yapıldı. Soğuktan neredeyse hissetmediğimiz ayaklarımız bizi zar zor metro durağına götürdü. Dağılan kalabalığı taşımak için ek vagon ve seferler konmasa donabilirdik.

20 Kasım 2011

Işık Festivali

FındıkkıranDowntown'da bulunan Michigan Avenue'nun kuzey bölümüne "Magificent Mile" deniyor. Manhattan'daki 5th Avenue New York için neyse Magnificent Mile da Chicago için o. Dünyanın en büyük markalarına, kalbur üstü restoran ve kafelere ve birbirinden farklı mimarileriyle gökdelenlere ev sahipliği yapıyor. Bayram sezonunun (Thanksgiving ve Christmas) gelişini kutlamak için bu caddede bir geçit töreni (parade) yapılıyor her sene: Magnificent Mile Lights Festival.


Harris Bank'in maskot aslanı



Chicagolular yaşadıkları şehre duydukları aidiyet açısından inanılmazlar. Genç, yaşlı, çocuk yüzbinlerce insan töreni izlemek üzere saatler öncesinden bulvarda hazır bulunuyordu. Boy olarak Hispanik ortalamasını tutturduğumdan törenin büyük bir kısmını iyi bir açıdan izlemek benim için pek mümkün olmasa da dev karakterler ve bandolar geçerken insanların neşe içinde alkışlaması görülmeye değerdi.
Kırmızı burunlu ren geyiği Rudolf
Mickey ve Minnie


Donald ve Daisy Duck çiftiTören bittikten sonra nehirdeki havai fişek gösterisini izlemek üzere insan selini yarıp arka sokaklara daldık. Ne yazık ki köprüler hınca hınç dolu olduğu için binaların arasından izleyebildik gösteriyi. Bastıran soğuklara rağmen insanların böyle bir olaya bu kadar ilgi duyması, coşku ve birlik içinde olmaları, kendi ülkemde gittikçe birbirine yabancılaşan, kutuplaşan insanlara bakınca, kıskandırmadı değil.

N Columbus Dr Köprüsünden
N Columbus Dr Köprüsünden

15 Kasım 2011

Ekmek 101





Soğuyan havayla birlikte iki günde bir ekmek için markete gitmeye gözümüzün yememesi neticesinde ekmek makinası aldık. Tabi ki ilk ekmeğimiz Saffet'in* ekmeklerine benzedi.











Ama artık hem lezzet hem de görüntü açısından güzel ekmekler yapabiliyoruz. Evimiz Nimet Fırın gibi kokuyor sabahları.

Tek sorunumuz makinanın yoğurma işlemi sırasında gereğinden fazla gürültü çıkarması. Ekmek yaklaşık 3 saatte piştiği için geceden programlayıp yatıyoruz ve makina sabahın 6'sında tangır tungur çalışmaya başlıyor. Umarız komşularımız kedinizden sonra bir ekmek yapma makinanız eksikti deyip kapımıza dayanmazlar.


*

4 Kasım 2011

Charlie'nin Lezbiyenleri

Daha önce de yazdığım gibi evimize ilk geldiğimizde kapıda bizi yönetim şirketinden, tercihini hemcinslerinden yana kullandığı çok açık bir kadın karşılamıştı. Bize şirket sahibi David tarafindan imzalı, hoşgeldiniz mahiyetinde bir mektup ve yine aynı kişinin Lakeview'da işlettiği gece kulübüne 2 bira kuponu bırakıp gitmişti. Haliyle bu duruma macera dolu Amerika deyip geçmiştik. Fakat daha sonra bu işte bir bit yeniği var dedirten olaylar silsilesi başladı.

Evle ilgili karşılaştığımız ilk sorun klozetin bozuk sifonuydu. Meret susmuyordu. Boyuna su akıtıyordu. Şirketi aradığımızda telefondaki kadın (!) çekiçle veya ayakkabıyla vurun susar gibi primitif bir çözümle gelip de bir hafta boyunca bu sorunla cebelleştikten sonra tamir etmek için şirketten cep herkülü boyutlarında über-gay bir başka kadın geldi. 

Adı Marnie. Şirketin yönettiği bütün binaların bakım/onarım işlerinden sorumlu. Ne zaman evde tamir edilecek bir şey olsa üzerinde bol pantolonu ve kapşonlu sweatshirt'ü ile Marnie geliyor.

Bir de her ay evi ilaçlamaya gelen elemanları koordine eden emekli Rus güreşçi görünümlü bir ablamız var. İlaçlama yapılacak dairelere giriş-çıkışı kontrol edip evde bulunanlardan işlerini yaptıklarına dair imza alıyor. Sonra da Beetle'ına atlayıp gidiyor. 

Şirketi ne zaman telefonla arasak (gerek acil, gerek normal hat) hep bir kadın çıkıyor. David'le hiç muhatap olmadık. Sesini bile duymadık. Merak da ettik kendisini bir süre ama Cadılar Bayramı günü gece kulübünün civarında bulunurken gördüklerimiz karşısında bu merakımızdan vazgeçtik. David bizim için hiçbir zaman göremeyeceğimiz Charlie'miz olarak kalacak.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...